Merhaba arkadaşlar, işlerimin yoğunluğundan dolayı yazmaya
kısa bir ara vermiştim fakat şimdi sizlerleyim. J Sizlerden ayrı kaldığım günlerde işlerimin
yoğunluğunun arasında her yıl düzenlenen beautyEurasia( güzellik fuarına) gitme
fırsatı yakaladım. Fırsatı yakaladım diyorum çünkü gerek lise dönemimde gerekse
üniversite dönemimde gitmeyi çok isteyip de bir türlü fırsat bulamamıştım. Bu gitmeyi çok istediğim güzellik fuarının
nasıl bir etkinlik olduğuna gelirsek, 13 yıldır her yıl İstanbul da düzenlenen
kuaför, berber ve güzellik uzmanları ile ilgili yeni teknolojileri barındıran
ve saç tasarım şovlar olan uluslar arası bir etkinlik dir. Buraya gire bilmek
için önceden fuara katılmak için kayıt yaptırmalısınız. Ben esnaf sanatkarlar
odası ile gittiğim için bu iletişimimi esnaf sanatkarlar odası ile yaptım.
Sonuç olarak fuar alanına gittiğimde bize verilen ismimizin yazılı olduğu ve
barkotlu olan kartları boynumuza asarak içeriye girebildik. Fuara girdiğimizde
güzellik sektörü üzerine 2017 yılının son teknolojileri bizi karşılamış oldu.
Benim ilgi alanım cilt bakımı olduğu için ilgim hep medikal ürünlerde idi. Bu fuarda
bir çok ülkenin cilt bakımı kozmetik toknolojilerini keşfetmem oldukça yorucu
oldu. Nihayetinde fuar programının şov
zamanı geldi önce İzmir olmak üzere bir çok şehirden esnaf sanatkarlar oda
başkanları toplanıp kısa bir konuşma yaptılar ve hemen ardından yine birçok
memleketten berber ve kuaförler etkileyici şovlarına başladılar. Kuaförler ve
berberler keyifli bir şekilde hünerlerini bize sunarlarken artık bizim gitme
vaktimiz geldi ve güzel bir etkinliği sonladırmak zorunda kaldım. J
Şuanda size anlatmak istediklerimi anlatmak ve anlatmamak arasında kararsızdım fakat anlatmamın faydalı olabileceği kanısındayım. Öncelikle şu sözümle başlamak istiyorum ; Doğmak ve ölmek kaçınılmazdır, önemli olan gerektiği gibi yaşaya bilmek. Herkesin hayattan bir ya da birden fazla beklentisi, istekleri vardır. Zihnimiz, duygularımız ve mantığımız bizi her zaman hayal kurmaya zorlar ve bir an için olabileceğine kendimizi inandırırız. Hayatımızın direksiyonu her zaman bizim elimizde olduğunu unutmayalım. İşte buna inandığımız noktada hayatımızın ilk basamağına basmış bulunuruz. Korkularımız olur ilk zamanlar korku; hayalleri öldürür, umutları öldürür, bizi hasta eder. İstediğiniz bir şeyin olacak diye bir garantisi de yoktur tabi. Fakat önemli olan verilen kararın her zaman arkasında durmaktır. Herkes başarısız olunca vazgeçer, yaptığı işten, hatta kendisinden bile. Yeniden başlamak gerekir bazen bu sefer daha deneyimli ve daha olgun bir şekilde yaklaşırız haya...


Yorumlar
Yorum Gönder